Elbetteki zenginlikte, fakirlikte birer imtihan.
Uzun boylu olmak, kısa boylu olmak dahi imtihan. Fakat insan önce düşünüp, imanını ölçüp tartmalı. İmanlar sağlamlaştırılabilir elbet, fakat, hareketlerimiz esnasında imanımızı bilmek, bizi pek çok tehlikeden uzak tutabilir. Mesela kendimden örnek vereyim. Eğer ki ben maddiyatta ilerlersem, yani çok fazla zenginlik ve eğlenceye (sinema, futbol, dizi, sosyal ortamlar vs.. vs..) kapılırsam kıyıdan fazla uzaklara açılıp, kendi başıma geri dönemeyeceğimi biliyorum.
Fakat misal müthiş bir iman sahibi, çok zengin ve çok sosyal olup, benim açılabileceğimden çok daha uzaklara açılabilir (tabi ki helal dairesi içinde) ve de kıyıya rahatlıkla dönebilir.
Bence işin özü budur.
Yani kendini bilmek.
Fakat muhakkak en kötüsü 'bildiğini sanmak'tır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder